ASMMMO’dan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyanname Önerileri

ASMMMO, bir duyuru yayınlayarak Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannameye ilişkin önerilerini de sıraladı.

Vergiye uyum maliyetlerinin azaltılması, gönüllü uyumun teşvik edilmesi ve kayıt dışı ekonomi ile mücadelede etkinliğin artırılması amacıyla, vergi dairesine verilmesi gereken Muhtasar Beyanname ile 5510 sayılı Kanun gereği SGK’ya verilmesi gereken Aylık Prim ve Hizmet Belgesi birleştirilerek, Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi şekline dönüştürülüyor. Yeni bir erteleme olmazsa, Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesine 1 Ekim itibariyle geçerli olacak.

Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ASMMMO), Gelir İdaresi Başkanlığı ile yapılan görüşmede; Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi verilmesi uygulamasının, Ekim dönemine ilişkin olup Kasım ayında verilecek beyanname ile başlanacağı bilgisini de paylaştı.

ASMMMO, bir duyuru yayınlayarak Muhtasar ve Prim Hizmet Beyanname Önerisine ilişkin önerilerini de sıraladı. Bu öneriler şöyle;

  • Bir Sıra Numaralı Tebliğde yer alan (Örnek 8) Apartman kapıcılarına yönelik açıklamada; apartman kapıcılarının ücretleri üzerinden vergi kesintisi olmadığı ancak SGK yönünden bildirim yapıldığı için “Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi’’nin elektronik ortamda gönderilmesi gerektiği açıklamasına yer verilmiştir. Beyanname gönderme yükümlülüğü apartman yönetimine verilmiştir. Yöneticinin bu işi yapabilmesi için Elektronik Ortamda “Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Gönderme Talep Formu” nu doldurarak yetkili vergi dairesine müracaat etmeleri gerekmektedir. Bu konuda yüz binlerce apartman yöneticisinin kısa sürede eğitiminin ne kadar zor olduğu, eğitilse bile beyannameleri hatasız gönderebilmelerinin imkansız olduğu, Vergilendirme ile ilgili işlemlerin birkaç basit kurs ve semine ile üstesinden gelinmesinin mümkün olmadığı açıktır. Apartman ortak giderleri için aidat toplanmasında bile sorunlar yaşanan ülkemizde apartman yönetimince bu işin mali müşavirlere havale edilmesi halinde ayrı bir sorun olan ücret tahsilatı sorunu yaşanacaktır.

 

  • Gelir Vergisi Kanununun 98. Maddesinde ” Çalıştırdıkları hizmet erbabı sayısı 10 ve daha az olanlar…. Her ay yerine üç ayda bir beyanname verirler” hükmü yer almaktadır. Yeni uygulama ile bu kolaylığa son verilmektedir. Üçer aylık verilen muhtasar beyannamelerin aylık olarak verilmesi yönünde yapılan düzenlemenin kırtasiyeciliği artıracağı, mükellef ve meslek mensupları için de ek yük getireceği uygulamanın kamusal bir yararının da bulunmadığı düşünülmektedir.

 

  • Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile beyan edilen vergi kesintileri ile sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgileri için ayrı ayrı tahakkuk fişleri düzenlenecektir. Ayrı ayrı tahakkuk fişi düzenlenmesi kaynak israfıdır. Ortak beyannameden ortak tahakkuk fişi düzenlenip, ortak tahsil usulü benimsenip, sonradan kamunun kendi içerisinde hesaplaşmasının sağlanması, uygulama kolaylığı sağlayacaktır.

 

  • Bilindiği üzere, ücretin gizliliğinin korunması iş barışı açısından son derece önemlidir. Pek çok kurum bunun sağlanması için çeşitli önlemler almakta ve ciddi gayret sarf etmektedir. Ücret bilgisine erişimin kısıtlı olması, yönetiminin ve gizliliğinin “insan Kaynaklan” birimleri tarafından sağlanması, iş dünyasında genel kabul görmüş bir uygulamadır. Bu uygulamalar, ücret gizliliğinin büyük önem taşıdığı çoğu kurumsal şirkette başta muhasebe ve mali işler çalışanları olmak üzere sisteme giriş izni olan herkes ücretleri görme imkanına sahip olmaktadır. Aynı şifreyle hem KDV beyannamesi, hem kurumlar vergisi beyannamesi, hem MPHB verileceğinden, şirketin e-beyanlarını vermekle görevli olan personel ve görevliler istediklerinde şirket çalışanlarının ücret bilgilerini görebileceklerdir. Ayrıca bu sorun beyannamelerin hazırlanması aşaması ile sınırlı olmayıp, beyannameler e-beyanname sistemi üzerinde onaylandıktan sonra alınan pdf çıktılarında da ücret bilgileri beyanname üzerinde şeffaf şekilde yer alacaktır, bu da ücret bilgilerine erişimin yalnızca beyannameyi hazırlayan kişilerle sınırlı kalmaması sonucunu da doğuracaktır. Dolayısıyla ücret gizliliği politikası uygulayan kurumsal şirketlerde bu durum ciddi sorunlara yol açacaktır.

 

  • Tebliğde, “Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi’ne ilişkin fiillerin vergi kanunlarına göre vergi cezası kesilmesini gerektirmesi halinde 213 sayılı Kanun uyarınca vergi dairelerince, bu fiillerin 5510 sayılı Kanun’a göre idari para cezası gerektirmesi halinde 5510 sayılı Kanun uyarınca sosyal güvenlik ıl müdürlüğü/ sosyal güvenlik merkezi tarafından ayrı ayrı ceza kesilecektir.” düzenlemesi yer almıştır.

 

  • Bilindiği gibi çağdaş hukuk sistemlerinin tamamında bir fiile aynı neviden birden fazla ceza verilemeyeceği ilkesine yer verilmiştir. Bu ilke başta VUK nun 336. Maddesi olmak üzere Ceza Muhakemesi Kanunu ‘nun 223. Maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 7 numaralı Ek Protoklü’nün 4. Maddesinde de yer almaktadır.

 

  • Başlatılmakta olan bu uygulamanın ne kamu yararı açısından ne mükellef açısından ne de meslek mensupları açısından herhangi bir kolaylık ya da yarar sağlamayacağı gözlenmektedir. Bu nedenle yerleşik olan eski uygulamaya devam edilmesinin, yeni uygulamaya ülke genelinde geçilmeden vazgeçilmesinin yerinde olacağı kanaatindeyiz.

 

10 Eki 2018 - 14:56 - Kamu İşçi


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kamu İşçileri Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kamu İşçileri hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kamu İşçileri editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kamu İşçileri değil haberi geçen ajanstır.