İçerik
- GİRİŞ
- İŞÇİ HAFTA TATİLİNE NASIL HAK KAZANIR?
- HAFTA TATİLİ BÖLÜNEBİLİR Mİ?
- DEVAMSIZLIK YAPAN İŞÇİ HAFTA TATİLİNE HAK KAZANIR MI?
- İŞVERENİN İZNİ, MAZERET İZNİ YA DA RAPOR NEDENİYLE DEVAMSIZLIK DURUMUNDA HAFTA TATİLİNE HAK KAZANILIR MI?
- SONUÇ
GİRİŞ
Hafta tatili; işçinin dinlenmesi, mesai günlerinde halledemediği özel işlerini görmesi ve yeni haftaya dinlenmiş bir şekilde başlayabilmesi amacıyla, işçiye tanınmış en önemli haklardan biridir.
Hafta tatili, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46.maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre; Kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63. maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşuluyla, 7 günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24 saat dinlenme (hafta tatili) verilir.
İş Kanunu’nun bu maddesi şu şekildedir:
“Madde 46 – Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmidört saat dinlenme (hafta tatili) verilir.
Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir.
Şu kadar ki;
a) Çalışmadığı halde kanunen çalışma süresinden sayılan zamanlar ile günlük ücret ödenen veya ödenmeyen kanundan veya sözleşmeden doğan tatil günleri,
b) (Değişik: 4/4/2015-6645/35 md.) Ek 2 nci maddede sayılan izin süreleri,
c) Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri, Çalışılmış günler gibi hesaba katılır.”
Bu Yazının PDF formatı için tıklayınızİŞÇİ HAFTA TATİLİNE NASIL HAK KAZANIR?
Kanunda da ifade edildiği üzere hafta tatili, işçiye 7 günlük zaman dilimi içinde, 1 gün (kesintisiz olarak en az 24 saat) verilen dinlenme süresidir. Hafta tatili ücreti ise işveren tarafından, o gün bir iş karşılığı olmaksızın tam olarak ödenir.
İşçinin hafta tatilini hak etmesi için hafta tatili gününden önceki iş günlerinde çalışmış olması ve haftalık çalışma süresi olan 45 saatlik çalışmayı tamamlaması gerekir.
Yargıtay kararlarında da işçinin hafta tatiline hak kazanmasının, tatil gününden önce belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olma koşuluna bağlanmıştır.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 2016/9612 E., 2019/7353 sayılı Kararındaki hüküm şu şekildedir:
“4857 sayılı İş Kanununun 46 ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63 üncü maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.”
Ayrıca, hafta tatiline hak kazanabilmek için haftalık çalışma süresi olan 45 saatin tamamlanması gerektiği de yine Yargıtay içtihatlarıyla sabittir.
Bu husus, pek çok Yargıtay kararında şu şekilde hüküm altına alınmıştır:
“Mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 41. maddesinde, hafta tatiline hak kazanabilmek için önceki altı günde günlük iş sürelerine göre çalışmış olmak şartı bulunmaktaydı. 4857 sayılı Kanunda ise, haftalık iş süreleri çalışılan günlere farklı şekilde dağıtılabileceğinden, hafta tatili tanımı değişmiş, işçinin 63. maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışılmış olması kaydıyla, yedi günlük zaman dilimi içinde kesintisiz yirmidört saat dinlenme hakkı öngörülmüştür. 63. maddede, genel bakımdan iş süresinin haftalık en çok kırkbeş saat olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle 4857 sayılı Kanun’un uygulandığı dönemde, haftalık çalışma süresi kırkbeş saati bulamayacağından, kısmî süreli iş ilişkisinde işçinin hafta tatiline hak kazanması mümkün olmaz.” (22. Hukuk Dairesi 2015/27257 E., 2017/9278 K.)
Dolayısıyla 45 saatlik haftalık çalışma süresini tamamlamayan işçi, hafta tatiline hak kazanamaz. Çalışma süresi, iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesiyle 45 saatin altında belirlendiği durumlar bu kuralın istisnasıdır. Örneğin haftalık çalışma süresi 40 saat olarak belirlenmişse, bu durumda işçi 40 saatlik çalışmayı tamamlanmasının ardından hafta tatiline hak kazanır.
HAFTA TATİLİ BÖLÜNEBİLİR Mİ?
Hafta tatili izni kesintisiz en az 24 saattir. Yargıtay içtihatlarına göre 24 saatin altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Hafta tatilinin 24 saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/15673 E. , 2020/4921 K.)
DEVAMSIZLIK YAPAN İŞÇİ HAFTA TATİLİNE HAK KAZANIR MI?
Yukarıda yer verdiğimiz Kanun hükümleri ve Yargıtay kararları çerçevesinde baktığımızda, işe devamsızlık yapan ya da haftalık çalışma süresini doldurmayan işçi hafta tatiline hak kazanamaz. Ayrıca işçinin bu eylemine karşı disiplin hükümleri de uygulanacaktır.
Keyfi olarak işe gelmeyen işçi, gelmediği günün yevmiyesini alamaz. Ayrıca o hafta için hafta tatiline hak kazanamaz. Yine haftalık çalışma süresini hafta içi 5 günde tamamladığından dolayı Cumartesi gününde de izinli sayılan işçi, devamsızlık durumunda Cumartesi İznine de hak kazanamaz. Dolayısıyla 1 gün keyfi olarak devamsızlık yapan işçi, gelmediği günün yevmiyesini alamayacağı gibi Cumartesi İznine ve Pazar Hafta Tatiline hak kazanamaz ve toplamda 3 yevmiyesi kesilir.
Ayrıca Disiplin Cezası öngörülmüşse, ilave olarak 1 yevmiye de Ücret Kesme Cezası uygulanır. Örneğin Disiplin Ceza Cetvelinde, “bir gün göreve gelmememin” cezası 1 yevmiye kesintisi olarak tanımlanmışsa, bu işçiden ceza olarak bir yevmiye daha kesilir. Sonuç olarak 1 gün keyfi olarak devamsızlık yapan işçi, 4 yevmiye kaybı ile karşı karşıya kalabilir.
İŞVERENİN İZNİ, MAZERET İZNİ YA DA RAPOR NEDENİYLE DEVAMSIZLIK DURUMUNDA HAFTA TATİLİNE HAK KAZANILIR MI?
Tekraren belirtmek gerekir ki, yukarıdaki yer verdiğimiz hükümler keyfi bir devamsızlık durumunda söz konusudur.
Hafta tatiline hak kazanılması açısından çalışılmış gibi kabul edilecek durumlar, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. Maddesinde şu şekilde yer almaktadır:
a) Çalışmadığı halde kanunen çalışma süresinden sayılan zamanlar ile günlük ücret ödenen veya ödenmeyen kanundan veya sözleşmeden doğan tatil günleri,
b) Ek 2 nci maddede sayılan izin süreleri, (Mazeret izinleri; işçinin babalık izni, ölüm izni, evlilik izni gibi izinler)
c) Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri, Çalışılmış günler gibi hesaba katılır.”
SONUÇ
Dolayısıyla ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmayan ya da mazeret izni kullanan işçiler ile bir haftalık süre içinde kalan istirahat raporları ve işveren tarafından verilen diğer izinler (idari izin vb), hafta tatiline hak kazanma açısından çalışmış olarak kabul edilir. Bu durumdaki işçi, hafta tatiline da hak kazanır. Örneğin Pazartesi-Cumartesi günlerinde 6 gün sağlık raporu alan bir işçi de Pazar günü hafta tatiline de hak kazanır. Ya da işveren tarafından hafta için 1 gün idari izin verilen işçi, hafta tatiline hak kazanır.
Ancak keyfi olarak ve işverenden izinsiz şekilde yapılan devamsızlık, işçinin o haftaki hafta tatili hakkını ortadan kaldıracaktır.
YASAL UYARI Bu çalışma Kamutech Yazılım A.Ş. mevzuat grubu uzmanları tarafından hazırlanmıştır. Makalenin her türlü yayın hakkı Kamutech Yazılım A.Ş.'ye aittir. Kaynak göstermek ve link vermek kaydıyla alıntı yapılabilir.
Yorum yazarak Kamu İşçileri Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kamu İşçileri hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kamu İşçileri editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kamu İşçileri değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kamu İşçileri Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kamu İşçileri hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kamu İşçileri editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kamu İşçileri değil haberi geçen ajanstır.