Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2017/16872 E, 2020/10868 Sayılı Kararına konu olan olayda; işçi, ücret alacaklarının ödenmemesi nedeniyle eylemli olarak iş akdini sona erdirerek işveren aleyhine icra takibi yapmıştır.
İşçi, işveren aleyhine kıdem ve ihbar tazminatları ile 15 aylık ücret alacağının faizleriyle birlikte tahsili amacıyla 12.06.2013 tarihinde ilamsız icra takibi yapmış ve takip kesinleşmiştir.
Yerel Mahkeme, işçinin Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki beyanı dikkate alınarak icra takibi sırasında işyerinde halen çalıştığı gerekçesiyle kıdem tazminatına, iş sözleşmesini kendisi feshettiği için de ihbar tazminatına hak kazanamayacağına karar vermiştir.
İşçi ise ücret alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş akdini 11.06.2013 tarihinde fiilen sonlandırdığını savunmuş, 12.06.2013 tarihinde de kıdem, ihbar tazminatları ile 15 aylık ücret alacağının tahsili için icra takibi yapmıştır.
Mahkemenin kararına esas aldığı Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinde işçi, "alacağımı icraya verdiğimde halen resmi olarak çalışıyordum" şeklinde beyanda bulunmuş, İş Mahkemesinde ise 2013 yılı Haziran ayına kadar çalışmasını sürdürdüğünü, resmi olarak SGK'da sigortalı göründüğünü belirtmek için Ağır Ceza Mahkemesinde o şekilde beyanda bulunduğunu belirtmiştir.
İşçi ücret alacaklarının ödenmemesi nedeniyle eylemli olarak iş akdini sona erdirerek işveren aleyhine icra takibi yapmıştır. Resmi kayıtlarda sigorta çıkışının 21.06.2013 tarihinde yapılması işyerinden daha evvel eylemli olarak ayrılarak icra takibinde bulunmasına engel teşkil etmeyeceği gibi Ağır Ceza Mahkemesindeki ifadesinin resmi olarak sigortasının devam ettiğini belirtmek için söylediği de açıktır.
Bu nedenle işçinin ödenmemiş ücret alacağı bulunması nedeniyle eylemli olarak iş akdini feshetmesi nedeniyle kıdem tazminatına hak kazandığı ancak haklı nedenle de olsa işten kendisi ayrıldığı için ihbar tazminatına hak kazanamayacağı açıktır.
Sonuç olarak eylemli fesih; işçinin iş sözleşmesini işverene yaptığı yazılı bir bildirim olmasa da fiilen sonlandırmasıdır. Bu fiili sonlandırma, işçinin işyerini terk etmesi ve bu aşamadan sonra işe gelmemesi şeklinde anlaşılmalıdır.
Yargıtay’ın tanımamasına göre; fesih bildirimlerinde "fesih" sözcüğünün bulunması gerekmez. Fesih iradesini ortaya koyan ifadelerle eylemli olarak işe devam etmeme hali birleşirse, fesih anlamına geldiği kabul edilmelidir.
Dolayısıyla işçi ücret alacaklarının ödenmemesi nedeniyle eylemli olarak iş akdini sonlandırırsa kıdem tazminatına hak kazanır. Ancak haklı nedenle de olsa işten kendisi ayrıldığı için ihbar tazminatına hak kazanamaz.
Yorum yazarak Kamu İşçileri Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kamu İşçileri hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kamu İşçileri editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kamu İşçileri değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kamu İşçileri Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kamu İşçileri hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kamu İşçileri editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kamu İşçileri değil haberi geçen ajanstır.