Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, sağlığı bozulan ve bu nedenle sık sık rapor alan işçileri ilgilendiren önemli bir karar verdi. İşçiyi işten çıkaran işvereni haklı buldu. Yerel mahkemenin ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin, işçinin sağlığını olumsuz etkilemeyecek bir bölümde çalıştırılması gerektiği yönündeki kararı da bozdu.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin kararına konu olan olay şöyle gelişti:
02.08.2007-10.11.2015 tarihleri arasında iş yerinde dikim operatörü olarak çalışan işçi, iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın işverence feshedildiğini belirterek işe iade davası açtı.
İşveren, çalışırken işçiye alerjik astım teşhisi konulduğunu ve çalışamayacağı ortamların belirlendiğini, işçinin bu rahatsızlığı nedeniyle sık sık rapor aldığını, şirkette oto kılıfı imalatı yapıldığını, şirkette tüm alanların açık olduğunu, bir astım hastası için uygun bir ortam bulunmadığını, iş akdinin İş Kanunu’nun 25/1-b maddesine göre feshedildiğini ileri sürdü.
Yerel mahkeme, işçinin iş yerinde farklı bir bölümde çalıştırılabileceğini, temizlikçi kadrosunda istihdam edilmesine engel bulunmadığını, temizlik kadrosuna 2015-2016 yıllarında eleman da alındığını, ayrıca işçinin mutfak bölümünde de istihdamının olanaklı olduğunu belirtti. İşçinin rahatsızlığına uygun başka bölüm ve görevlerde istihdam edilebilme imkanı araştırılmaksızın fesih yoluna gidildiğini, dolayısıyla feshin son çare olma ilkesinin dikkate alınmadığını vurgulayarak işçinin işe iadesine karar verdi.
Bölge Adliye Mahkemesi de 8 yıldan fazla kıdemi olan işçinin, iş yerinin başka bir bölümünde değerlendirilme imkanının araştırılmadığı, çalışan işçi sayısına göre iş yerinin büyüklüğü itibariyle bilirkişi raporunda bu yöndeki değerlendirmenin yerinde olduğu ve feshin son çare olması ilkesine uyulmadığı anlaşıldığından yerel mahkemenin işe iade kararını onadı.
İşverenin temyiz başvurusu üzerine konuyu bağlayan Yargıtay, yerel mahkeme, Bölge Adliye Mahkemesi ve bilirkişi raporunun aksi yönünde karar verdi. 9. Hukuk Dairesi, 2018/8762 Esas ve 2018/19373 sayılı Kararında; işçinin sık rapor alması nedeniyle işten çıkarılmasını haklı buldu.
Kararda şöyle denildi;
“Somut uyuşmazlıkta; dosyadaki bilgi ve belgeler ile heyet raporu içeriğinden davacının davalı işyerinde çalışmakta olduğu işine devam etmesinin sağlığı açısından sakınca oluşturduğu sabittir. Davacının aldığı istirahat raporları da göstermektedir ki, davacının çalışmaya devam etmesi sağlığı açısından telafisi imkansız zararlara sebep olacaktır. Bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere işyerinde bölünmüş alan bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacı her ortamda toza maruz kalabilecek, bu durum da yine sağlığını olumsuz etkileyecektir. Bu itibarla, davalı işverenin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/1-b maddesine göre gerçekleştirdiği fesihte haklı olduğu kabul edilerek davanın reddi yerine, yazılı gerekçeyle kabulü hatalıdır.
Bölge Adliye Mahkemesi ile İlk Derece Mahkemesinin kararlarının temyiz edilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
H) Hüküm:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Bölge Adliye Mahkemesi ile İlk Derece Mahkemesinin kararlarının temyiz edilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-)Davacının hizmet akdinin feshi haklı nedene dayandığından işe iade davasının REDDİNE
3-) Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-) Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 220,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-) Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Kesin olarak, 25.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”